9 Ocak 2013 Çarşamba

Adana Yarı Maratonu

Avrasya Maratonuyla ilk maraton tecrübesini yaşadıktan sonra en az 1 ay olacak şekilde uzun bir süre koşmayıp dinlenmeyi veya yine en az 1 ay sürecek şekilde çok hafif tempolu keyif koşuları yapıp vücudu aktif dinlenmeye almayı planlamıştım.

99 yılında üniversiteyi kazanmamla Florya Atatürk ormanında koşuyla tanışmıştım.Ve yaklaşık 10-11 yıl gel-gitlerle,kısa süreli-uzun süreli aralarla disiplinsiz bir şekilde koşulara devam ettim.Ara ara yarışlara da katıldım.(15km Avrasya,6km Fıratpen vs). Ama hiç bir zaman disiplinli bir koşucu olmadım ve sonuç olarak performansımın geliştiğini hiç bir zaman görmedim.Aslında bu durum beni çok rahatsız da etmedi.Amacım koşmak,ormandaki arkadaşlarla görüşüp muhabbet etmek,güne pozitif başlamak ve tabi ki yediklerimin kilo olarak bana yansımasını engellemekti.

Bu süreç Avrasya 2011'de katıldığım 15km ile sona erdi.Orada kendimce(orada yarış esnasında koşarken) ciddi kararlar aldım.Ve 2012 yılında elimden geldiğince verdiğim sözlere sadık kalarak uyguladım.Sonuç olarak 2012 yılında;

Geyik koşusu 14km,neşetsuyu 6km,2 yarı maraton,3 tane 10km ve 1 maraton bitirdim. Toplamda 1978km koşu(31 Aralık'tan önce uyansaydım 2000km'ye tamamlardım.:)),521km bisiklet ile 2012'yi kapatmışım.

Onca antrenman ve yarışlar sonunda referans olarak alabileceğim en iyi tempolarım;

MP     :6:04 dk/km
HMP  :5:18 dk/km
10kP  :4:50 dk/km
5kP    :4:36 dk/km olarak kayıtlara geçti:)

Avrasya sonrası planıma sadık kalarak neredeyse 1,5 ay sadece keyif koşuları yaptım.Tek amacım ormana girip tanıdık birine yanaşıp muhabbet ederek koşmaktı.Florya Atatürk ormanı bu konuda çok iyi. Elit bir atlet değilseniz her tempoya göre muhabbet grupları,pardon, koşu grupları var:)



Bu arada bir yandan da 2013 yılında katılabileceğim yarışları araştırıyordum.2013'te katılmayı planladığım yarışlardan ilki Adana Yarı maratonu idi.2012'de katılmak istemiş,zaman çakışmasından katılamamıştım.

Organizasyonu yaptım,işleri aksatmayacak şekilde cumartesi akşamı Adana'ya gidip pazar akşamı dönecektim.

Adana yarı maratonu için hiç ekstra bir hazırlık yapmadım.Zaten yaklaşmakta olan Roma maratonu ve katılmayı düşündüğüm(hala düşünüyorum:)) İznik ultra maratonu(42k veya 75k) için belli başlı bir programa sadık kalmasamda haftanın 5 günü koşacak şekilde antrenman yapıyordum.

Her ne kadar gireceğiniz yarışta çok iddialı bir hedefiniz olmasa da yarış psikolojisi ve atmosferi farklı oluyor.Ben çok ciddi bir hazırlık içinde değildim.Avrasya'dan sonra 18 Aralık'a kadar aşağı yukarı 35 gün easy koşularla devam etmiştim.Adana yarı maratonu her ne kadar hedef yarış olmasa da en iyi yarı maraton derecemi 1sn'de olsa geliştirmek istiyordum.(öyle birden 8-10 dk geliştirirsek hedefler çabuk biter:))yavaş yavaş keyif alarak yapmalı.
Adana yarı maratonu yaklaştıkça ilk intervalleri yapmaya başladım.

1600*4 interval antrenmanı

Ve aynı hafta 12km'lik orta tempo koşu üzerine yokuş çalışması yaptım.

http://connect.garmin.com/activity/253719975

İlk defa yaptığım yokuş çalışmalarının çok yararlı olduğunu düşünüyorum.Ve haftada en azından 1 kere antrenman sonlarında 150m'lik yaklaşık%7-8 eğimli yokuşta bu çalışmayı sürdürmeyi düşünüyorum.

Aynı hafta tempolu bir antrenman daha yaptım.6km sabit easy koşu üzerine 20dk tempo.En sevdiğim antrenmanlardan biri.

http://connect.garmin.com/activity/256110817

Aynı hafta, cumartesi pazar ardışık 2 tane uzun koşu yaptım.Adana için güzel bir hafta geçirmiştim.
Ve akabinde 1 ocak,yılbaşı gecesinin sabahı Gürhan'la 4*4000m çok yorucu bir antrenman yaptık.Adana Yarı maratonu haftası böyle bir antrenman yorucu olacaktı ama Adana için  ikimizde çok ciddi bir hazırlık içinde değildik.

4*4000m interval

Haftanın devamında 2 tane easy koşu yapıp perşembe günü antrenmanları bıraktım.

Cumartesi akşamı işleri belli şekilde yoluna koyup Adana'ya doğru yola çıktım.Akşam saat 20:00 gibi Adana'da otele yerleşmiştim.Çok yorgundum.Hemen uyuyabilirdim.Ama birşeyi itiraf edeceğim:) Her ne kadar yarıştan sonra kebabı yerim diye kendimi şartlandırmış olsam da dayanamadım ve akşam 20:30 gibi kaldığım otelde ( Seyhan Otel ) sağlam bi akşam yemeği yedim.Kebap ve mezeler gerçekten çok lezzetliydi.Sofrada kebabı mideye indirirken dahi yarınki yarış için bir pişmanlık vardı içimde.Ama Adana'ya gelip de kebap yemeden dönersek koşu benim için amacından çıkmış olurdu.

Evet; bu konu hakkında uzunca düşündüm ve şöyle genel bir sonuca vardım.Koşarken ve koştuğum sürece bu sporda iki tane beklentim,iki tane hedefim olacak,gerisi teferruat.

1)Keyif almak
2)Sakatlanmamak

Bu iki madde olmazsa olmazım.Buraya birçok şey daha ekleyebiliriz.Ama bunlar olmazsa ne bu aktivite uzun soluklu bir hal alır ne de nihai amaca ulaşmış olur.

Kebabı bu yüzden yedim:) Ve hiç pişman değilim:))

Yarış sabahı Gürhan'la buluşup Adana'lı arkadaşlarını alıp yarış alanına gittik.Bu arada Adana'da koşu konusunda genci-yaşlısı süper cevherler var.Gürhan'ın arkadaşı Cem müthiş bir koşucu.Kendi ifadesiyle çok düzenli çalışmamasına rağmen 1:33:00 yarı maratonu var.Ve etrafta tanıştırdığı master Adana'lı abiler de bana göre çılgın yarı maraton derecelerine sahiptiler. Şakayla karışık ''ben koşmadan İstanbul'a dönmeye karar verdim.''dedim.


                                               

Start alanında Mehmet abiyle(Mehmet Özpağda) de muhabbet ettik.Örnek bir sporcu ve bu işlere daha da bulaşmamızı sağlayan süper bir kişilik:)Onunla ayak üstü Nisan ayından sonra başlayacağımız bisiklet antrenmanlarını konuştuk.



Yarışa gelirsek; startla birlikte Gürhan ben ve Cem beraber başladık.İlk 3 km beraber devam ettik.Bu ara hızımız yaklaşık 5:15 dk/km idi.Cem'in nefesi gayet rahat bize Adana'yı tanıtıyordu.Ben 3.km'den sonra Gürhan ve Cem tempoyu arttırmaya başlayınca gruptan kopup kendi tempomda devam etmeye karar verdim.Şimdi bırakmazsan ilerde mecburen bırakacaktım,ve daha kötü bir senaryoyla karşılaşabilirdim.
Hedefim 13.km'deki yokuşa 5:18-5:20 dk/km temposuyla gelmek,son 6-7 km de ise zorlayarak gelebileceğim en iyi dereceyi yapmaktı.İlk 13km çok rahat geçti.Adana'nın içinden,eski Adana'dan,taş köprüden geçerek barajın oradaki sete geldik.Öncesinde yaklaşık 600-700m'lik çok hafif eğimli bir yokuş ve baraja yaklaştığımızda yaklaşık 200-250m'lik ciddi eğimli bir yokuş.
Yokuşu bitirdiğimde saate baktım,yokuşu içinde bulunduran son km 5:38 dk/km ve bu noktaya ortalama 5:19 dk/km ile gelmiştim.İşler yolundaydı.Artık yokuş yoktu.Yavaşça tempo yapmaya başladım.

 Adana Yarı maratonu garmin datası


14. km  :5:09 dk
15. km  :5:09 dk
16. km  :5:06 dk
17. km  :4:45 dk
18. km  :4:55 dk
19. km  :5:00 dk
20. km  :4:54 dk
21. km  :4:57 dk tempo geçişleriyle son metrelerde de 4:34 dk/km'lik bir tempoyla yarışı 1:50:12 dk'da bitirdim.





1:50:00'nin altı olsaydı daha güzel olurdu sanki ama bunun için son akşamki kebabı yememeliydim.O yüzden boşver:))(Bu arada koşu blogunda kebap muhabbetini bu kadar uzatan biri olarak tarihe geçeceğim:))


Organizasyon bence gayet güzeldi.Adana Masterları ve belediye güzel bir organizasyon için özverili çalışmışlar.

2013 ile beraber ilk yarı maratonu PB ile cebe koymuş olduk.Yarış içinde kendime ders çıkarabileceğim çok ciddi bir hatam olmadı.Tabi limitleri tam anlamıyla zorlasam aksaklıklar ortaya çıkar,bazı konularda kendime ders çıkarabilirdim.

Her yarışta olduğu gibi bu yarışında ortalarında (13-14.km'lerde) kendi kendime ''ne işim var benim burada? bi daha yarış koşarsam iki olsun!!''gibi laflarla kendime söylendim.Ama tabiki yarış sonu mutluluk,alınan haz herşeyi unutturdu.Bir sonraki yarışta görüşmek üzere:))






















2 yorum:

  1. Ayagina, midene saglik. Kebap yemeden gelinir mi, en guzelini yapmissin. Iznik'te de aksam yemegin ve sabah kahvaltin Kofteci Yusuf'ta olacak :)

    YanıtlaSil
  2. Ayağına ve de kalemine sağlık Kaan, seneye kebapları birlikte götürürüz umarım. Köfteci Yusuf da süper, göreceksin...:)
    Gürhan

    YanıtlaSil