Karia Ultra 50k

26 Ocak 2019 tarihinde Göcek antik tiyatro önünden start alan Karia ultramaratonunda 50km'lik parkurda yarıştım. Yarış bölgenin coğrafyasını insanlara tanıtmak isteyen Turan bey'in büyük emekleriyle Karia derneği tarafından organize edildi. Yaz tatillerini geçirdiğim Göcek'ten şahsen tanıdığım Turan bey sayesinde yarıştan haberdar oldum, ve patikalarını az çok bildiğim bu coğrafyada düzenlenecek yarışa katılmayı ilk andan itibaren istedim.

2 haftalık erzak dolu çantam ve ben:)

Karia Ultra'da 24k, 50k ve 85k'lık 3 parkur oluşturulmuş ve organizasyon bu parkurlarda hem mtb yarışı hem de ultramaraton yarışını düzenlemeye karar vermiş. Bildiğim kadarıyla geçen sene ilkini düzenlemişler ve yine aynı şekilde koşu ve mtb disiplini 24k'lık parkurda yarışmışlar. Yarışın bu seneki formatındaki en major değişiklik yeni eklenen 50k ve 85k'lık parkurlar. Artı bu sene Turan beyin bireysel çabalarıyla yarış daha bir fazla duyurulmuş. Ancak yine de tam yeterli olmadığı kanısındayım. Yarış sonrası İstanbul'da görüştüğüm birçok arkadaşım yarıştan haberdar olmadığını söyledi. İlerleyen yıllarda yarışın bilinilirliğinin hızlı bir şekilde artacağını düşünüyorum.

Yarış için Cuma sabahtan Dalyan'a gittim. Haftasonu Antalya'yı vuran fırtınanın 1-2 kademe düşüğü de Dalyan ve çevresinde etkiliydi. Gün boyu şiddetli rüzgar ve ara ara yağmur devam etti. Akşam yapılan teknik toplantıda Turan bey kısaca parkur hakkında bilgi verdi. Teknik toplantı sonrası biraz lobide arkadaşlarla muhabbet edip dinlenmek üzere erkenden odama geçtim.

aşırı yağış sonucu bazı noktalarda akarsu yollara taşmış.

Gece rüzgarın şiddetiyle oluşan sesten dolayı uyumak mümkün olmadı. Rüzgar öylesine şiddetliydi ki, birkaç kere otelin lobisine gidip kiraladığım arabanın yerinde durup durmadığına baktım:) Sabah 6 gibi hazırdım ve kahvaltı için otelin restaurant kısmına geçtim. Çok güçlü bir yağış ve güçlü bir rüzgar vardı. Kahvaltıda görüştüğüm herkes bu şartlarda yarışmaktan vazgeçebileceğini söylüyordu. 6:30 gibi organizasyonun otobüsü koşucuları start noktasına götürmek üzere otele geldi. O anda genel kanı start noktasına gidip hava durumuna göre hareket etmekti. Çünkü hava hala ciddi anlamda kötüydü.

parkurdan kareler

Saat 7:30 gibi start alanındaydık. Ve hava nispeten iyiydi ve birçoğu şehir dışından gelmiş koşucular ve mtbciler için karamsarlık azalmıştı. Turan beyin startıyla yarış başladı ve Göcek'in içinden geçerek koylara uzanan patikalara doğru ilerlemeye başladık.

parkurdan kareler

Yazları tatile Göcek'e geliriz son 4-5 yıldır. Ve her gelişimde cyclocross bisikletimi getirir sürerim veya koylara uzanan patikalarda koşarım. İnsana huzur veren mükemmel yerler. Bu düşüncelerdeyken Göcek'ten çıkıp yat tamirhanelerinin arasından patikalara girdik. Hava da bu arada güzel bir şekilde dönmüştü. Yağmur durmuş, rüzgar ise etkisini kaybetmişti. Havanın gün içinde 14-15 derecelere çıkacağını biliyordum ama yine de sabahki havaya aldanıp biraz kalın giyinmiştim. Ama ilerleyen saatlerde bunun bir hata olmadığını anladım.

Neredeyse Aralık ayının başından beri İznik ultra'nın 160 km'lik parkuru için antrenman yapıyorum ve bu yarışı da İznik hazırlıklarının uzun bir antrenmanı olarak görüyordum. Parkurdaki yükselti grafiğini detaylı bir şekilde incelemiştim. İlk 33 km inişli-çıkışlı bir grafik ve geri kalanında düz bir profil vardı. Uzun antrenman olarak düşündüğüm için yarışın özellikle ilk 33 km'sinde nabız hedefim 140-145 bpm ortalaması, maksimumsa, 155 bpm'di. Yarış öncesi bu plana sadık kalacağıma dair kendime birçok telkin verdim. Yarış boyunca plana sadıktım. Ve şartlar ne olursa olsun nabız aralığımı hep istediğim aralıkta tuttum. Gerekirse yürüdüm, bazen haddinden fazla hızlandığımı farkedip yavaşladım.

rota boyu çeşmeler vardı.

Parkur çok keyifliydi. Patikalara girdikten sonraki ilk 5 km deniz seviyesinde hafif iniş çıkışlarla geçti. Yaklaşık 7. km'de tırmanış başladı.

yarışın elevasyon grafiği

Ben hızdan ve diğer tüm verilerden izole sadece nabza bakarak yola devam ettim. Aralık ayından beri yaptığım antrenmanların işe yaradığını görmek harika! Bu arada İznik için Aralık ayında yaptığım antrenmanlar burada!!

yağmur araziyi zorlaştırmıştı

15. km'de ilk istasyonda su takviyesi yapıp devam ettim.Asfalttan 3-4 km devam edip tekrar Sarsala koyuna doğru bir patikaya girdik. Major tırmanış bitmiş inişli-çıkışlı bir rotada ilerliyordum. 24 km finişine yaklaştıkça inişin başlayacağını biliyordum. Ve o bölgede dahi nabız değerlerine sadık kalacağıma kendimi mental olarak hazırlıyordum. 24 km finişi patikanın bitişinde, Sarsala koyuna bağlanan asfalt yoldaydı. Buradaki istasyonda da hiç durmadım ve asfalt yoldan Kapıkargın'a doğru koşmaya devam ettim.

Nabız aralığımı sürekli kontrol ettiğim ve zone2 veya maksimum zone 3'ün başlarına çıktığım için herhangi bir yorgunluk hissetmiyor, starttaki tempomla koşuya devam edebiliyordum. Bu uzun inişte ortalama tempomu da iyileştirdim. Bu bölümden sonra sahile inecektim ama öncesinde bir tırmanış daha. Tırmanışlarda belirlediğim nabız değerleri aralığında hızlı yürüyüş yaptım genelde. Biraz daha antrenmanlı olsam belki bu aralıklarda koşmam da mümkün olur ilerleyen süreçte.

yarışta yaklaşık 250m'lik yüzme etabı da vardı:))

Kumsalda koşunun zor olacağını tahmin ediyordum. Hem fırtına, hem ayaklarımızın kuma gömülmesi, hem de yağan yağmur sonrası iyice ağırlaşan kumsal koşuyu zorlaştırıyordu. Tek tesellim bu noktadan sonra finişe kadar arkadan esen rüzgardı. Yarışın son kısmı için Turan bey, gerekli izinler alınamadığından mecburi olarak parkur değişikliği olduğundan bahsetmişti. Son kısımda asfalt yoldan giderek finişe ulaştım. Çok güzel,keyifli bir yarıştı.

Organizasyon için birkaç şey söylemeliyim;

- Açıkcası yarış öncesi uzun etaplar ilk kez düzenlendiği için Turan beyin tüm iyi niyetine rağmen parkur işaretlemelerinde sıkıntı yaşayabileceğimizi düşünüyordum, ama parkur işaretlemesi gayet güzeldi. Tüm kritik noktalarda parkur görülebilir şekilde işaretlenmişti.

-Bu tarz yarışlarda kendi cephanemi (yiyecek-içecek) fazlasıyla yanıma aldığımdan istasyonlarda ne var ne yok çok takılmam ve dikkat etmem ama gördüğüm kadarıyla istasyonlarda gönüllüler yarışçıların ihtiyaçlarını gidermek için canla başla çalıştılar.

- Start, finiş ve ödül töreni ufak tefek aksaklıklar dışında belirtilen saatlerde yapıldı. Genel kategori derecelerine Karia derneğinin hazırladığı çok şık ahşap Türkiye haritası hediye edildi.

- Seneye daha geniş bir duyuruyla daha geniş bir katılım olacağını düşündüğüm Karia ultra için Karia derneği başkanı Turan beye ve ekibine emeklerinden ve misafirperverliklerinden dolayı çok teşekkür ederim ve bu yarışın büyüyerek devam etmesini dilerim.

Kendi performansıma gelirsek;

- Neredeyse 3 senelik bir aranın ardından Aralık ayında tekrar koşuya başladım ve yaklaşık 2 aydır düzenli koşuyorum. Bu süreçte en büyük mottom, ''benim nabzım,benim hocam'' dedim ve sadece nabız değerlerine bakarak antrenman yaptım.

-Yarışta da nabız değerlerime paralel bir stratejiyle 43 km boyunca yokuşlar hariç sürekli belirli bir tempoda koşabildim. (son km'ler dahi)

nabız sürekli (145-150)bpm aralığında

-Yeme-içme stratejimi 5 saat boyunca test etme şansım oldu. Her saat 100 kalorilik Ülker'in yulaflı bi yiyeceği ve 2 saatte bir tuz tableti genel olarak durumu iyi idare etti.  (aralarda fıstık-üzüm karışımı kuruyemişlerle) 

-Ayakkabı the North Face ultra endurance2 kullandım. Su tahliyesi ve yastıklaması gayet iyiydi. Bu tarz parkurlar için bir tozlukla kullanılması daha isabet olur.

-Çanta olarak Raidlight ultra Vest Olmo 5lt kullandım. Eklenen bir sürü extra ceple heran her şeye ulaşabilir olmak gayet güzelmiş. Yol boyunca yediğim içtiğim herşey heran elimin altındaydı. Ana gözde yağmurluk, eldiven, buff,kafa lambası ve ilkyardım battaniyesi taşıdım.

-Ertesi gün 7-8 km çıkıp rahat bir tempoda koştum. (belki B2B antrenman gibi düşünüp daha uzun yapabilirdim. Fiziksel olarak değil ama mental olarak yenildim:)

* Yarışın strava datası

* Yarışın garmin datası

Bu yarışla beraber İznik için yaptığım antrenmanlarda Ocak ayının yüklemesi tamamlandı gibi. Yarış sonrası hafta aynı zamanda Ocak ayının da son haftası olduğundan recovery haftası olacak. Şubat ayında hacmi biraz daha arttırarak devam etmek dileğiyle herkese iyi antrenmanlar dilerim.