Cyclo-cross Disiplini ve Cyclo-cross bisiklet

İstanbul gibi nüfusun yoğun olduğu bir şehirde yaşıyorsanız ve bununla birlikte 4 mevsim bisiklete binmek istiyorsanız, bu antrenmanları sadece yol bisikletinizle yapmanız çok mümkün gözükmüyor. En azından benim için bu böyleydi. Tabi lokasyon olarak İstanbul'un neresinde yaşadığınız da çok önemli ama kışın kısalan günler ile en erken saat 7'de antrenmana başlayabileceğinizi varsayarsak trafikten arınmış boş ve güzel bir asfalt bulmak neredeyse imkansız.(varsa söyleyin,biz de bilelim.)
Zaten genelde bahar aylarında ya bir maraton,ya da bir ultramaraton yarışı hedef yarışım olarak seçtiğimden kış aylarında ağırlıklı olarak koşuyorum ve benim için kışın bisiklete binememek çok sorun teşkil etmiyor ancak kafamın bir yanında bir soru olarak duruyordu. Trainer bu konuda bir alternatif ama asla dışarıda yapılan bir bisiklet antrenmanının yerini tutamaz. En azından ben böyle düşünüyorum.
Bütün doneleri masaya yatırıp nasıl bir bisiklete ihtiyacım olduğunu düşünmeye ve araştırmaya başladım. Alacağım yeni bir bisikleti ne amaçla kullanacaktım;
-Kışın kısalan günler sonucu 7'de antrenmana başladığımda orman, park, arazi, bozuk asfalt, her türlü zeminde sürebilmeliyim.
-Yeri geldiğinde ulaşım aracı olarak kullanabilmeliyim.
-Ee bunları yaparken yol bisikleti performansımı ve tekniğimi de geliştirsin.

seyirciye bak!!

Tüm bunları üstüste koyunca elde iki ihtimal vardı. Ya bir hardtrail dağ bisikleti veya cyclocross bir bisiklet..

Bu ikisi arasında düşünmeye başlayınca ve biraz daha araştırınca ikisininde ihtiyaçlarımı karşılayacağını öğrendim. Peki ben neden cyclocross seçtim derseniz, kendimce şöyle maddeler sıraladım.( hepsi %100 doğru olmayabilir)

1) Asfalt performansı cyclocross bisikletin bir hardtrail bisiklete göre çok daha iyidir ve cyclocross'un performansı ve sürüşü yol bisikletine daha yakındır.

2) Öğrendim ki cyclocross bir bisikleti ufak tefek değişiklikler ve aparatlarla tur bisikletine çevirebilirim.

3)Çok teknik yerlerde hardtrail daha iyi ama benim çok teknik bir yere girecek ne bisiklet tekniğim var, ne de zamanım:) (çok teknik yerlerden kastım;Belgrad ormanı, ki ben çok uzağım)

4)Birçok pro yol bisikletçinin de kışın off-season da CX yaptığını ve cyclocross'un yol bisikleti sürüş kabiliyetini arttırdığını öğrenmem beni iyiden iyiye cylocross'a yakınlaştırdı.

Belgrad ormanında antrenman


Basitçe cyclocross bir bisiklet 700*33,700*35 ve bazen 700*38 dış lastik ile kullanılabilecek çatal ve maşa genişliğine sahip. Yol bisikletinde 700*23,700*25 veya max olarak 700*28'lik kullanmak mümkün. Kadro açılarında çok ciddi farklar olmamakla beraber yol bisikleti sürüşün daha aerodinamik olması için TT uzunluğu(top tube) 10-20 mm daha uzun. Benim en dikkatimi çeken fark buydu. Ama bu değişiklik bile milimetrik ufak değişiklikler. Ve bununla birlikte seat tube angle ve head tube angle'da da çok ufak açı değişiklikleri var.

CX bisiklet

yol bisikleti

Kadro açılarını kıyasladık. Şimdi teker setlerine bakalım. Cyclocross ve yol bisikleti teker setleri birebir aynı. Yani yol bisikletinizden söktüğünüz bir jant setini cyclocross bisikletinize takabilir veya cyclocross bisikletinizde kullandığınız jant setini çıkarıp 700*23'lük lastiklerinizle yol bisikletine takabilirsiniz. Şöyle bir fark var, yol bisikletçisi az jant teli olan bir lastiği tercih eder, jant seti daha hafif olsun diye. Cyclocross bisikletçisi de az jant teli olan bir jant setini tercih eder,'' az tel daha az çamur tutar'' diye tercih ederler. Tabi bu seçimler çok üst seviye ve malzeme temin derdi  olmayan bisikletçiler için geçerlidir. 

Bunun dışında komponentler de neredeyse aynı. Neredeyse diyorum çünkü sadece frenlerde fark var.

çamur tutmaması için tasarlanan fren sistemi

klasik bir yol bisikletindeki fren sistemi

Yukarıdaki farkın sebebi yol bisikletinin fren sisteminin çamurlu bir arazide ciddi anlamda çamur biriktireceğidir.Belli bir süre sonra belki de tekerin bile dönmeyeceği düşünülerek cyclocross bisikletlerde görüldüğü gibi fren kullanılıyor.

çamur,çamur,çamur


Aynakol ve ruble oranları yol bisikletine göre daha makuldür ki bu kolaylıkla anlaşılabilir. Patikada veya arazide nasıl bir eğimle karşılaşacağımızı bilemeyiz:) Ben yol bisikletinde 52*39/11*28 veya bazen rublemi 12*25 yapıyorum. Cylocross da 46*36 aynakol ve 12*30 ruble.

Bu disiplinde youtube da bazı videoları seyrederseniz yarışların ne kadar zorlayıcı olduğunu görebilirsiniz.Yarışları genelde 2,5-3km'lik  kaldırım,ağaçlık patika,çim,kısa dik yokuşlar, ve bisikletten inip tekrar binmeyi gerektirecek ufak engeller içeren parkurda, parkurun zorluğuna göre  30 dakika ile 1 saat arası yapıyorlar. Mevsim olarak ağırlıkla sonbahar ve kış aylarını içerir. Ve şu anda bu disiplinde en iyi ülkeler Belçika, Fransa ve Hollanda'dır. 

cyclocross'u en güzel özetleyen videolardan biri

Videoda, eminim bir sürü şey dikkatinizi çekti. Bisiklet omuzda çıkılan merdivenler,çamurdan görünmeyen bisikletçiler,yarış esnasında bisikletçilerin pit-stop yapar gibi bisikletini değiştirmesi vs..  (cyclocross yarışlarında yarışanlar teknik bir arıza olmaksızın bisikletini temiz olanıyla değiştirebiliyor.)

nerede istersen orada sür!!

Bütün bunlardan sonra birazda aldığım bisikletin özelliklerinden ve cyclocross sürüş deneyimimden bahsedeyim.

Lapierre'in Cyclo-cross Carbone modeli. Karbon kadro,105 setli ve mavic aksium one jant seti

Sürüş deneyimime gelirsek, ben aldığımdan beri iyi ki cyclocross tercih etmişim diyorum açıkçası. Asfaltta yol bisikleti performansına göre kayıp az, bozuk yolda titreşim az, patikada güvenli. Aslında bu bisiklet tam olarak İstanbul için tasarlanmış bir bisiklet:)) Heryere gir çık:)) Kışın antrenmanlarını aksatmak istemeyenler için güzel bir alternatif. Çünkü benim gibi yağmurlu hava fobiniz varsa cyclocross ıslak asfaltta tırtıklı 33'lük kalın lastikleriyle size güven veriyor.

Ayrıca aldığım bisiklette disk fren olmamasına rağmen kadrosunun disk fren için uyumlu olduğunu da öğrendim. Diske geçmek için yapmam gereken maliyeti hesapladım. İki kaliteli disk yaklaşık 100euro. Ancak bununla beraber jant setinin de disk için uyumlu olması gerekiyor. Bunlarla beraber disk frenin getirisini biraz araştırdım.Benim profilimde bir sürücü için çok teknik ve çamurlu inişlerde ciddi avantajı olmasının yanında başka bir fark bulamadım. Bununla beraber disklerin bisikletin total ağırlığını da arttıracağı aşikar. Dolayısıyla disk fren projesi şu anda rafa kalktı.

Sürüş deneyimi bölümüne ilerleyen süreçte birşeyler daha ekleyebilirim belki, çünkü daha hala yeni yeni şeyler keşfediyorum...

Güncel yarış ve paylaşımlar için Instagram hesabımı takip edin.