20 Mart 2014 Perşembe

Geyik Koşusu 28k Mart/2014

Zannediyorum ki benim gibi çoğu kişi patika koşularını Geyik koşuları sayesinde keşfetmiş ve patika koşularının inanılmaz keyifli olduğunu yine Geyik koşuları sayesinde anlamıştır.Geyik koşuları hem beni patika koşularıyla tanıştıran hem de bir ultra koşacak cesareti kendimde toplamama yardımcı olan yarışlardır.Dolayısıyla elimden geldiğince düzenlenen bütün Geyik koşularına katılmaya çalışıyorum.Hatta son iki ayağa 14 ve 18 yaşında olan iki yiğenimle beraber katıldık.Onlarda çok keyif aldıklarını söylüyorlar ve sürekli bir sonrakine de gelmek istediklerini iletiyorlar.Özellikle 14 yaş grubunda 4km'lik parkurda 2. olan Burak geleceği parlak bir sporcu edasıyla yaşı,eğitimi ve fiziksel gelişimini etkilemeyecek şekilde ağır ağır çıkıyor merdivenleri..

Bu yarış raporunu özellikle yazmak istedim.Çünkü etrafımdaki birçok arkadaşım,yarışlarda karşılaştığım dostlar,benden çok daha iyi derece yapan abilerim,ablalarım,ironmanlar,triatletler,bisikletçiler,koşucular,yeni başlayanlar,sporu bırakmak üzere olanlar; sporu hepimiz aşağı yukarı aynı şablonda yapıyoruz.





Açmak gerekirse;hepimiz hayatımızı devam ettirebilmek için farklı sektörlerde çalışırken,zaman ve bütçe anlamında belirli fedakarlıklar yaparak işimizi ve özel hayatımızı aksatmayacak şekilde sağlıklı bir şekilde spor yapmak,bu camiadan yeni arkadaşlar edinmek,spor üzerine muhabbet etmek,yeni hedefler belirlemek,hedefler doğrultusunda antrenman yapmak ve hedeflerimize ulaşmak istiyoruz.Buradaki en önemli noktalardan biri sakatlanmamak ve kendi sağlığımızı tehlikeye atmamak.Çünkü tepeden bakarsak,spor yaparken birçoğumuzun en büyük hedefi keyif alıp uzun yıllar bu alışkanlığımızı sürdürmek ve sağlıklı kalmak.

Ocak ayında Geyik Koşusu'nda 14km koşup bana göre harika bir derece ile yarışı bitirdim.1:22 net süre..Daha sonra 2 Mart'taki Runtalya YM için çalışmalarımı arttırıp 1:44:43'lük süre ile kişisel en iyi YM derecemi(yarış raporum) yaptım.Aslında daha iyi koşabileceğimi düşünüyordum ama antrenman eksikliği ve yarış haftası grip-nezle klasiği 1-2 dakikamı aldı diyordum.Kısaca koşu gelişimimin 2014 yılında iyi olduğunu düşünüyordum.

Runtalya sonrası İznik'te 2. kere koşacağım Orhangazi ultra maratonu antrenman hazırlığına hızlı bir şekilde adapte olmak istedim ve bunun doğrultusunda Geyik Koşusu 2.ayak için 28km'lik parkura kayıt oldum.Daha önce 2 kere koştuğum 28km mesafesinde  3:50 (Ocak/2013 yarış raporum) ve 3:24'lük (Mart/2013 yarış raporum) sürelerle koşmuştum.Ve bu yarışların dışında 2 kere 14km mesafesinde koşmuş,14km'lik parkurda en iyi derecemi 2014 Ocak'taki yarışta 1:22 koşarak yapmıştım.Bunların dışında arkadaşlarla fırsat buldukça antrenman amaçlı da buraya gelip 1-2 tur koşmuştum.Dolayısıyla parkura yabancı değilim.Yarışa yabancı değilim.Mesafeye aşinayım:)

Yarış öncesi böyle düşünüyor,3-3:10 arası koşar,3 saati zorlarım diye düşünüyordum.İlk turu 1:30'un altında dönüp 2.tur neler olacağını görecektim.

Yarışa çok iyi başladım.Son 2-3 yarışta yaptığım gibi 10-15dk jog ve 2-3 tane 100m'lik güçlü arttırma ile ısınmıştım.Herkese tavsiye ederim.İnanılmaz faydalı.(2014 öncesi ısınma işini hep yarışların ilk km'lerinde yapıyordum:))



Güzel bir tempo tutturup 4-5km'ye kadar devam ettikten sonra usta ultracı İhsan abiyle devam ettim.8.km civarı İhsan abi tempoyu arttırınca ben kendi tempomda devam etmeye karar verdim.10.km de başlayan yokuşa doğru inen hafif eğimli,hızlanmaya müsait yolda hızlanarak İhsan abiyi görüş mesafesinde tuttum.



Kendimi rahat hissediyor,neredeyse bir önceki Geyik Koşusu'nda 14km yarışındaki tempomla 14km dönüşüne doğru gidiyordum.Derken 1:24 ile ilk turu tamamladım.



ilk tur inişlerde tempo mod on:)

İkinci tur için ciddi süre rezervim vardı.İstasyonda,istasyona yaklaşırken hüplettiğim jelin üzerine yaklaşık 250ml su içtim, birşeyler de yiyip yaklaşık 1-2 dklık bir pit-stop sonrası yola devam ettim.15.km,16.km,17.km derken kmleri yavaş yavaş yiyordum.Yokuşlarda ilk turdaki gibi yürüyor ve inişlerde hızlanarak iniyordum.Öyle ya ilk tur inişlerde ciddi tempolar yapmış,kaygan zeminde risk almış ve yarışın 28km olduğunu aklıma getirmeden quadricepsleri çok hırpalamıştım.Henüz hiç birşeyin farkında değildim.Sadece ilk tura göre biraz yavaşladığımı ancak bu yavaşlamaya rağmen bu temponun beni hala 3 saatin altında tuttuğunu görüyordum derken,sağ quadriceps kramp ağrısı gibi bir ağrıyla beni uyardı.Hemen yürüyüşe geçtim ve sağ dizimin üst iç tarafındaki kasılmanın geçmesini bekledim.Yürüyüşe geçtiğim anda ağrı geçti.



tam olarak Vastus Medialis denen yerde çok güçlü kasılma ve ağrı

Ağrı koşmama engeldi ve ben o anda organizasyon ekibinin kurduğu istasyonlardan birini görseydim muhtemelen yarışı bırakacaktım.Beni az çok tanıyanlar bilir,kendi halinde koşan,hiçbir zaman çok hızlı bir atlet olamayan bir amatörüm.Katıldığım çoğu yarışta temkinli gitmeyi ve yarışı bitirebilmeyi amaçlarım.Süre hedefi ile koştuğum birçok yarışta hüsrana uğrarım:))Muhtemelen seçtiğim hedefleri antrenman hacmim ile destekleyemiyorum ve yarış esnasında seçmiş olduğum hedefi max. yarış mesafesinin 3/4'ü kadar sürdürebiliyorum.Elbette birçok sebebi var.Antrenman eksikliği,iyi bir taper dönemi geçirmeme,yarış günü faktörleri vs..

Ama bu sefer başıma gelen ilk anda beni çok korkuttu.Çünkü sağlıklı ve fit kalabilmek bunlarla birlikte keyif alabilmek için yaptığım spor yüzünden sakatlık riski ile karşı karşıyaydım.Bugüne kadar katıldığım bütün yarışları bir şekilde bitirmeyi başardım.Ama o anda yarışı bırakmak için biran bile tereddüt etmeyecektim.Ama organizasyon ekibinin istasyonuna uzaktım ve yürüyerek devam ediyordum.Bazı noktalarda biraz koşuyor sonra tekrar ağrıyla beraber yürüyüşe geçiyordum.Yürürken sorun yoktu.O arada arkadan gelip beni geçenler bi sorun olup olmadığını,herhangi bir ihtiyacımın olup olmadığını sorup devam ediyorlardı.Ben ise yürüyüşe devam:)
Derken start anında göremediğim dostum Ozan Kotan geldi.Yarışa 6 dk geç başlamış, ortalığı dümdüz eden bir tempoda geliyordu:)Beni görünce temposunu düşürdü,bende ona uyarak hafiften koşmaya başladım.Hata yaptığımı,ilk turu hızlı döndüğümü ve quadricepslerimi yokuşlarda bıraktığımı söyledim:)

Biraz daha muhabbet ettikten sonra Ozan tempoyu arttırıp devam etti.Bende yürü-koşa döndüm.Bu arada yüksek nabızla koşup,pıtır pıtır ter dökerken hissetmediğim soğuk hava da beni etkilemeye başlamıştı.O anda düşündüklerim,başıma gelenin kusursuz bir fırtına olduğuydu.Karamsarlık had safhadaydı.Yarış için süre anlamında hiçbir hedefim kalmamış,bir yandan kendime kızıyor bir yandan da sakatlığın ciddi bir şey olmaması için dua ediyordum.Üşümemek için hızlanmaya çalışıyor,ağrıyı azaltmak için yavaşlıyordum.Finiş için önümde 1-2 km kalmıştı ve artık yarışı bırakma fikri ortadan kalkmıştı.Tek amacım kendime daha fazla zarar vermeden yarışı bitirmekti.Ve bu düşüncelerle yarışı bitirdim.


finişe ulaştığıma hiç bu kadar sevinmemiştim


Bu raporu yarıştan 2 gün sonra yazıyorum ve şu anda quadricepslerimdeki ağrı yok.Hatta yarın sabah hafif tempo kendimi denemek istiyorum.Belki de yarış esnasında bahsettiğim ağrı sadece ayağıma giren kramp ağrılarıydı ama beni o anda fazlasıyla korkuttu.(Gerçi bütün deliller ilk tur hızlı inişler sonrası patikalara ve uzunlara henüz alışmamış,daha doğrusu 4-5 ay kadar ara vermiş quadricepslerin hamlığından dolayı oluşan  birşeyleri gösteriyor.)

Açıkçası yarınki deneme koşusundan sonra daha net söyleyebilirim ama başıma böyle birşeyin gelmesi İznik öncesi benim için çok iyi oldu.Kendime inanılmaz dersler çıkardım.Bunları kendimce özetlersem;

*Katıldığınız yarışın zorluğu çok önemli değil,sizin fiziksel hazırlığınız daha önemli.
*Hiçbir yarışı hafife almayın
*Hiçbir mesafeyi hafife almayın
*Bu tür patika koşularında yeme-içme konusunda çok disiplinliydim,o disiplini kaybetmişim.(yanıma sadece 1jel almışım)
*Patika koşularında yokuşlardan inerken tedbirli davranmalı,nitekim quadricepsler hassas(hele ki benim gibi inişler konusunda kaslarınız ham ise)
*Yarışlarda hava durumunu iyi etüd etmeli ve ona göre giyinmeli(gerçi benim durumum çok istisna,yürüyor olmam üşümeme neden oldu.keşke eldivenimi alsaymışım diye çok iç geçirdim)
*Sağlığımız herşeyden önemli.Kıymetini bilelim,kontrolü elden bırakmayalım. Sonuçta daha koşacağımız çok yarış var:)

Yukarıda saydığım tüm bu maddeleri bu yarışta tekrar hatırlamam benim için gerçekten çok iyi oldu.1 ay sonra yarışacağım İznik 80km'lik yarış için parayla satın alamayacağım öğütler verdi bana.

Aşağıdaki strava ve garmin linkinde yarışın 2.turundaki dramatik düşüş daha net belli oluyor.

1.tur   : 1:24:22
2.tur   : 1:54:20
finiş   : 3:18:42

Herşeye rağmen parkurdaki en iyi 28km derecem :))

Organizasyon her zamanki gibi harikaydı.Bence kusursuz bir iş çıkardılar.İşaretlemeler gayet iyi,istasyonlar zengindi.Özellikle yarış sonrası portakal ikramı beni benden aldı:)Organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ederim.

Sırada İznik'te 80km...(Orhangazi ultra maratonu 2013 yarış raporum)

Not: (fotoğrafları Aksiyon Fotoğrafları sitesinden temin ettim.)

*Garmin datası

*strava linki

*dailymile linki














Hiç yorum yok:

Yorum Gönder