3000 km'den sonra eskidiğini iyice belli etmeye başlayan Mavic Yksion pro lastiklerimi yenilerken, yaklaşan kış ayının da etkisiyle Continental Grand Prix 4-season lastik aldım. Araştırarak ulaştığım bir lastik olmaktan çok tavsiye üzerine aldığım bir lastikti. Markanın bendeki güvenilirliğinden dolayı çok teferruata girmeden aldım. Lastik 4 mevsim, her hava şartında, özellikle ıslak zemin ve soğuk havalarda optimum performans üretmek için tasarlanmış. 330 tpi değeri, ''Vectran Breaker'' koruyucu kılıf ve lastiği yırtılmaya karşı dayanıklı hale getiren ''Duraskin'' teknolojisi lastiği patlamaya karşı korunaklı hale getiriyor. Lastiğin yuvarlanma direnci (100-120)psi aralığında 34-36 watt gibi bir değere sahip. kaynak: ( http://www.bicyclerollingresistance.com/road-bike-reviews/compare/continental-grand-prix-4000s-ii-2014-vs-continental-grand-prix-4-season-2015 )
Lastik üreticisi özellikle Paris-Roubaix yarışında üstün performans gösterdiklerini vurgulayarak bozuk-titreşimli zeminde, soğuk havalarda ve ıslak zeminde hem lastiğin iyi koruma sağladığını hem de yola iyi tutunduğunu özellikle vurguluyor.
31 Ekim 2015 Cumartesi
29 Ekim 2015 Perşembe
Crank Brothers Eggbeater 3 pedal incelemesi
Cyclocross bisiklet sürmeye başladıktan sonra bu disipline uygun bir kilitli pedal ve mtb ayakkabısı ihtiyacım oldu. Ufak bir araştırmadan sonra Crank Brothers Egg Beater 3 modelini almaya karar verdim.
Pedal çifti 280gr ağırlıkta. Pedalın döner bir yapıda olması ve 360 derecelik bir dönüş esnasında 4 farklı noktadan kilitlenme şansı olması inceleme esnasında yol pedallarına alışık olan benim için daha kolay kilitlenme ve zor pozisyonlarda da daha kolay kilitlenme ihtimalini düşünce olarak kuvvetlendirdi. Pedalın gövdesi paslanmaz çelikten ve üretici firma tarafından da 5 yıl garantili. Ayrıca çeşitli forumlarda küçük ve sade yapısından dolayı çamur performansının iyi olduğu, sürüş esnasında çok çamur tutmadığından da bahsedilmiş. Ayrıca kutudan çıkan kaller yardımıyla tercih ettiğiniz ayak için 15 derecelik pedaldan kurtulma açısı ve diğeri için de 20 derecelik pedaldan kurtulma açısı sağlayabiliyorsunuz. Yani dolayısıyla tercih ettiğiniz ayak için 15 derecelik açıyla diğer ayağa göre daha kolay pedaldan kurtulabiliyorsunuz.
Yukarıda bahsettiğim özellikler genel olarak üretici firma resmi sitesinden elde edilen teknik özellikler. Şimdi biraz da ben kullandığım süre boyunca edindiğim tecrübe ve pedalın iyi kötü performanslarından bahsedeyim.
Pedal çifti 280gr ağırlıkta. Pedalın döner bir yapıda olması ve 360 derecelik bir dönüş esnasında 4 farklı noktadan kilitlenme şansı olması inceleme esnasında yol pedallarına alışık olan benim için daha kolay kilitlenme ve zor pozisyonlarda da daha kolay kilitlenme ihtimalini düşünce olarak kuvvetlendirdi. Pedalın gövdesi paslanmaz çelikten ve üretici firma tarafından da 5 yıl garantili. Ayrıca çeşitli forumlarda küçük ve sade yapısından dolayı çamur performansının iyi olduğu, sürüş esnasında çok çamur tutmadığından da bahsedilmiş. Ayrıca kutudan çıkan kaller yardımıyla tercih ettiğiniz ayak için 15 derecelik pedaldan kurtulma açısı ve diğeri için de 20 derecelik pedaldan kurtulma açısı sağlayabiliyorsunuz. Yani dolayısıyla tercih ettiğiniz ayak için 15 derecelik açıyla diğer ayağa göre daha kolay pedaldan kurtulabiliyorsunuz.
Yukarıda bahsettiğim özellikler genel olarak üretici firma resmi sitesinden elde edilen teknik özellikler. Şimdi biraz da ben kullandığım süre boyunca edindiğim tecrübe ve pedalın iyi kötü performanslarından bahsedeyim.
23 Ekim 2015 Cuma
Bisikletle Ulaşım
Paldır-küldür katıldığım 2011 yılındaki Avrasya maratonu 15k'dan sonra sporu daha disiplinli yapmaya başladım ve 2012 yılında Avrasya maratonunda hayatımda ilk kez maraton koştum. O günden bugüne yaklaşık 4 yıldır kendi çapımızda, işten ve evden fırsat buldukça spor yapıyorum ve rüzgar nereden eserse o tarafa yöneliyor, değişik branşlarda, değişik mesafelerde değişik yarışlara katılıyor, hem sağlıklı kalmaya çalışıyor hem de bu işlerden keyif almaya bakıyorum. 2011 yılında 15 km koştuktan sonra tartıda 94 kg geliyordum ve o sene Avrasya maratonu hazırlığında 82 kg'lara kadar gelmeyi başardım.
Yaklaşık 5 yıldır sporla ciddi anlamda içiçeyim ancak katıldığım yarışlarda yaptığım dereceler ve performansım çok ileri gitmedi. Ben bunun için sürekli olarak 2 neden(2 bahane) öne sürdüm.
1) Vaktim yok, antrenman yapamıyorum. (4 saat/hafta genel olarak)
2)Yediğime içtiğime dikkat etmiyorum.(80-82kg arasındayım ama performans için 72-75 aralığı olmalı)
Yaklaşık 5 yıldır sporla ciddi anlamda içiçeyim ancak katıldığım yarışlarda yaptığım dereceler ve performansım çok ileri gitmedi. Ben bunun için sürekli olarak 2 neden(2 bahane) öne sürdüm.
1) Vaktim yok, antrenman yapamıyorum. (4 saat/hafta genel olarak)
2)Yediğime içtiğime dikkat etmiyorum.(80-82kg arasındayım ama performans için 72-75 aralığı olmalı)
bi sabah işe giderken çektim :D (çekmedi)
15 Eylül 2015 Salı
VeloTürk Gran Fondo
VeloTürk takımının ''2000 çocuğa 2000 bisiklet'' projesi kapsamında düzenlediği Ürgüp'te başlayıp Kayseri de,Erciyes Dağı'nın 2200m. rakımında son bulan 90km'lik yol bisikleti yarışına katıldım. Yarışın düzenleneceği açıklandığında 3 ana sebepten yarışa katılmayı kesinlikle istedim.
1)Sarper Günsal,Berkem Ceylan gibi eurosport'ta keyifle dinlediğimiz kişilerin böyle bir organizasyonu düzenliyor olması.
2)Türkiye'de bu kapsamda düzenlenen ilk granfondo yarış olması
3)Ve en önemlisi, VeloTürk takımının ''2000 çocuğa 2000 bisiklet'' projesiyle başlattığı bu kampanyaya kendi ölçülerimizde destek olabilme şansı.
Gerçekten de organizasyonun, yol bisikletini iyi bilen diğer takım arkadaşlarıyla beraber Sarper Günsal gibi bir üstat tarafından düzenleniyor olması, tanıtımının iyi yapılması ve dolayısıyla yol bisikletiyle ilgilenen herkesin haberdar olması, sürekli tv'de büyük turları seyreden ve yol bisikletine binen bir kitlenin ilk defa bir granfondo yarışında pedallama isteği ve en önemlisi, yarışın yukarıda anlattığım ölçekte büyük bir sosyal yardım projesinin önemli bir ayağı olması gibi etkenlerden dolayı katılım gayet iyiydi. Ürgüp'e cuma günü öğleden sonra gidip,cumartesi yarıştan hemen sonra İstanbul'a dönmeme rağmen sosyal platformlarda tanıştığım birçok arkadaşla şahsen tanışma şansım oldu.
Gerçekten de organizasyonun, yol bisikletini iyi bilen diğer takım arkadaşlarıyla beraber Sarper Günsal gibi bir üstat tarafından düzenleniyor olması, tanıtımının iyi yapılması ve dolayısıyla yol bisikletiyle ilgilenen herkesin haberdar olması, sürekli tv'de büyük turları seyreden ve yol bisikletine binen bir kitlenin ilk defa bir granfondo yarışında pedallama isteği ve en önemlisi, yarışın yukarıda anlattığım ölçekte büyük bir sosyal yardım projesinin önemli bir ayağı olması gibi etkenlerden dolayı katılım gayet iyiydi. Ürgüp'e cuma günü öğleden sonra gidip,cumartesi yarıştan hemen sonra İstanbul'a dönmeme rağmen sosyal platformlarda tanıştığım birçok arkadaşla şahsen tanışma şansım oldu.
Etiketler:
bisiklet,
granfondo,
HC tırmanış,
Kapadokya bisiklet festivali,
VeloTürk,
velotürk gran fondo,
velotürk granfondo,
yarış raporu,
yol bisikleti,
yol bisikleti yarışı
10 Eylül 2015 Perşembe
Powermetre ile antrenman
Powermetre ile yapılan watt bazlı antrenmanlar, bisikletçinin FTP(functional threshold power) değerleri, pro bisikletçilerin HC bir tırmanışta ürettiği watt'ın kilosuna oranı (watt/kg) ve bunun gibi bisiklet literatürüne son yıllarda giren ama hızlı bir şekilde giren bu terimler günümüzde profesyonel bisikletin neredeyse olmazsa olmazları. TV başında izlediğimiz büyük turlarda, okuduğumuz ingilizce bir makalede, aldığımız bir dergide, kısaca artık bisiklet ile ilgili her yerde powermetre ve 'watt bazlı antrenman'' terimlerini sıkça duymaya başladık. Daha somut bir örnek vermek gerekirse bisiklet piyasasında tanıdığımız birçok markanın bir şekilde powermetre pazarına girmeye çalıştığını ve bu pazarın hızlı bir şekilde geliştiğini biz amatör bisikletçiler rahatlıkla görebiliyoruz. Bu da powermetre teknolojisine yapılan yatırımın ve olan inancın en açık göstergesi.
Ben de powermetre hakkında, kullanan arkadaşlarımın tavsiyesi, yazılı ve görsel edindiğim bilgiler sonucu ''powermetre'' almaya karar verdim. Bir sürü marka var ama powermetre hadi alayım diyerek alınabilecek bir cihaz değil! Türkiye'de çok kolay ulaşabileceğiniz bir cihaz değil. Satış kanalları sınırlı. Ve birçok markanın satışı bile yok. Ve fiyat olarak da hatırı sayılır bir bütçe ayırmanız gerekiyor. Tüm bunlar üstüste olunca kendimce bazı hedefler koyup, ''onları gerçekleştirdiğimde kendime bir powermetre alacağım.'' diye kendime bir söz verdim.
Ben de powermetre hakkında, kullanan arkadaşlarımın tavsiyesi, yazılı ve görsel edindiğim bilgiler sonucu ''powermetre'' almaya karar verdim. Bir sürü marka var ama powermetre hadi alayım diyerek alınabilecek bir cihaz değil! Türkiye'de çok kolay ulaşabileceğiniz bir cihaz değil. Satış kanalları sınırlı. Ve birçok markanın satışı bile yok. Ve fiyat olarak da hatırı sayılır bir bütçe ayırmanız gerekiyor. Tüm bunlar üstüste olunca kendimce bazı hedefler koyup, ''onları gerçekleştirdiğimde kendime bir powermetre alacağım.'' diye kendime bir söz verdim.
Etiketler:
bisiklet,
bisiklette güç,
ftp,
ftp ile antrenman,
garmin vector,
garmin vektör,
if nedir,
intencity factor nedir,
normalized power,
powermetre,
training stress score nedir,
tss nedir,
watt ile antrenman
1 Eylül 2015 Salı
2016 Model Lapierre Bisikletler
Geçen gün blogdaki sayfalar arasında gezinirken dikkatimi çekti de; 2014 yazının sonlarına doğru bisiklet markaları 2015 modellerini tanıtmaya başladığında '' 2015 Model Lapierre Bisikletler '' diye bir başlık altında yeni modelleri incelemiş, bildiğim kadarıyla birşeyler karalamaya çalışmışım. Şu günlerde de 2016 Lapierre bisikletler taze taze tanıtılmaya başlamışken ve ben yeni kadrolar, yeni componentler, yeni jant setleri incelerken 2016 modeller için de birşeyler yazmaya karar verdim. Tabi bu konuda usta değilim, çok iyi anladığım da söylenemez. Sadece ben de bir biniciyim ve bisiklet konusunda ciddi meraklıyım:)
asfalt ağladı bea!!
Etiketler:
bisiklet,
cyclocross,
FDJ Big Mat,
lapierre,
lapierre 2016,
lapierre 2016 road bikes,
lapierre aerostorm,
lapierre aircode,
lapierre cyclocross,
lapierre pulsium,
lapierre xelius sl,
lapierre yol bisikleti
31 Ağustos 2015 Pazartesi
Göcek'te yol bisikleti
Tatillere bisikletimi götürmek, gittiğim yerlerde yeni rotaları gezmek, bunun için ön hazırlık yapmak(strava sağolsun) yeni tutkum. Strava'da oluşan segmentlerde boyumuzun ölçüsünü almak, yeni yollar, yeni manzaralar keşfetmek ve bu sırada kaliteli bir antrenman yapmak tatiller için güzel bir ekstra aktivite. Tabi tatile ailecek gidilince 2 bızdık bu tür antrenmanlar için çok alternatif vakit bırakmıyor ama bu durumlarda da eşim devreye giriyor:) 1 saatlik kısa ama rotası önceden belli yollarda yokuşlarda pedallamak güzel bir hal alıyor. Bu bağlamda kısa Göcek tatilimiz için bisikletimi de yanımıza aldım.
29 Ağustos 2015 Cumartesi
Budapeşte Half Ironman/2015
Geçtiğimiz Cumartesi yaklaşık 35-40 Türk Budapest 70.3' te yarıştı. Yarışan, o atmosferi yaşayan şanslılardan biri de bendim. İlk half ironman mesafem, ilk triatlon yarışım, ilk transition tecrübem, ilk açık deniz yüzmem gibi birçok şeyi ilk defa yarışta denemiş oldum. Deli cesaretiydi, aptalca birşeydi:)) Yarıştan yaklaşık 7-8 ay önce kaydolan arkadaşlarımı görmüş, hiçbir triatlon tecrübem olmamasına rağmen Marathonist takımındaki arkadaşlarımın gazıyla ne olduğunu anlamadan kayıt işlemini yapmıştım:)) Aslında koşu ve bisiklet mesafelerinin hepsine tek tek aşinaydım ama yüzmem ancak 50m yüzebilecek kadardı. Kabaca düşündüğümde konsantre olmam ve özellikle çalışmam gereken konular; 1900m'yi kesintisiz yüzebilmek, yüzme sonrası bisiklete adaptasyon ve bisiklet sonrası koşuya adaptasyondu.
8 Ağustos 2015 Cumartesi
Prudential Ride London
2014 yılının sonlarına doğru katılabileceğim tek günlük 100+ km'lik bir yol bisikleti yarışı araştırırken Prudential Ride London yarışından haberdar oldum. Yaklaşık 25000 kişinin katıldığı hem bir festival hem de 100 millik tek günlük bir yol yarışıydı. Register sayfasında okuduğum ''ön kayıtlar şu tarihte kapanacak veya ön kayıtlar 100000'e ulaştığında otomatik kapanacak ve çekilecek kura ile kesin kayıtlar yapılacak.'' ibareyi okuyunca organizasyonun ciddiyetini idrak etmeye başladım. Ve her sene Londra maratonuna kaydolurken ki ''umutsuzluğumla'' ön kayıt işlemini yaptım. Açıkcası kurada çıkacağıma dair çok bir umudum yoktu.
25 Nisan 2015 Cumartesi
İznik Ultra /2015
Geçtiğimiz 2 yılda İznik'te 2 kere 80km koştuğum ve yarışlardan çok güzel anılarla ayrıldığım için aylar öncesinden,hatta kayıtların ilk açıldığı dakikalarda İznik'te 136km koşmak için kayıt olmuştum. Kendi adıma söylemem gerekirse bu tarz zorlayıcı bir yarış için kayıt olmamışsam heran ''kayış yarma,cayma'' ihtimalim var. Hızlıca kayıt işlemini halletmek,belki de bu şekilde aylar önceden halletmek benim şu ana kadar üretebildiğim en güzel çözüm:)
Aylar öncesinden kendime böylesine zorlayıcı bir mesafe seçtiğim için hem çok heyecanlı, hem de güzel bir antrenman periyodu geçirmek için çok hevesliydim.(haftalık şu kadar koşarım,haftasonları bu kadar uzun yaparım, haftalık şu kadar vakit ayırırım vs..) Ancak haftalık antrenman süresini hesaplarken çok bonkör davrandığımı daha ilk haftalardan anladım ve hazırlık süreci boyunca bir türlü istediğim hacimlerde haftalık mesafelere ulaşamadım. Yarışa 2 ay kala katıldığım Çekmeköy 30km Mud Challenge, Geyik koşusu 28km ve 1 ay kala koştuğum Paris Eco Trail 50km yarışa hazırlık sürecinde yapabildiğim en kaliteli antrenmanlardı. Bunun dışında 3 hafta kala Florya Atatürk ormanında 30km ve ertesi gün Geyik parkurunda, inanılmaz bir çamurun içinde yaptığım 28km'lik koşu verimli antrenmanlardı. Aslına bakarsanız bu durum benim için çok karamsarlık oluşturmuyordu. Çünkü önceki senelerde de antrenmanları istediğim gibi yapamamış ve kendimi tam hazır hissetmeden 2 kere 80km koşmuştum. Dolayısıyla bunu artık çok stres yapmayacak kadar tecrübeliydim. Beni esas korkutan şeyler, daha önce hiç gece başlayan bir yarışa katılmamış olmam ve daha önce hiç bu kadar uzun sürecek bir yarışa katılmamış olmamdı.
Aylar öncesinden kendime böylesine zorlayıcı bir mesafe seçtiğim için hem çok heyecanlı, hem de güzel bir antrenman periyodu geçirmek için çok hevesliydim.(haftalık şu kadar koşarım,haftasonları bu kadar uzun yaparım, haftalık şu kadar vakit ayırırım vs..) Ancak haftalık antrenman süresini hesaplarken çok bonkör davrandığımı daha ilk haftalardan anladım ve hazırlık süreci boyunca bir türlü istediğim hacimlerde haftalık mesafelere ulaşamadım. Yarışa 2 ay kala katıldığım Çekmeköy 30km Mud Challenge, Geyik koşusu 28km ve 1 ay kala koştuğum Paris Eco Trail 50km yarışa hazırlık sürecinde yapabildiğim en kaliteli antrenmanlardı. Bunun dışında 3 hafta kala Florya Atatürk ormanında 30km ve ertesi gün Geyik parkurunda, inanılmaz bir çamurun içinde yaptığım 28km'lik koşu verimli antrenmanlardı. Aslına bakarsanız bu durum benim için çok karamsarlık oluşturmuyordu. Çünkü önceki senelerde de antrenmanları istediğim gibi yapamamış ve kendimi tam hazır hissetmeden 2 kere 80km koşmuştum. Dolayısıyla bunu artık çok stres yapmayacak kadar tecrübeliydim. Beni esas korkutan şeyler, daha önce hiç gece başlayan bir yarışa katılmamış olmam ve daha önce hiç bu kadar uzun sürecek bir yarışa katılmamış olmamdı.
(Aksiyon fotoğrafları)
9 Nisan 2015 Perşembe
İstanbul'un en iyi 10 yokuşu(Avrupa yakası)
İstanbul Avrupa yakasında yol bisikletinizle antrenman yapıyorsanız alternatifiniz maalesef çok fazla değil. Şehrin kalabalık yapısı,araç popülasyonu,trafikte bisikletliye duyulmayan saygı nedeniyle antrenman yapabilmek zor. Bütün bunlarla beraber eğer uzun yokuşları seven bir bisikletçiyseniz maalesef İstanbul'un coğrafi yapısı da buna çok uygun değil. Ama İstanbul yine coğrafi yapısından ötürü özellikle boğaz hattında deniz kenarından iç taraflara doğru uzunan ortalama 1-2 km'lik ama sert ve çok sert yapıda sağlam yokuşlara sahip. Bunların dışında şehir merkezinden e-5 üzerinde Tekirdağ yönünde uzaklaşırken de yine çok uzun olmayan ama hatırı sayılır eğimlere sahip yokuşlara sahip.Bunların dışında Avrupa yakasında antrenman yapmak için en uygun yerler olan şehrin kuzeyinde de güzel yokuşlar mevcut. Bu yazıda çoğunlukla kullandığım rotalar üzerindeki en sevdiğim 10 yokuşu sıralamaya çalışacağım. Yazmaya çalışacağım eğim bilgileri ve ekleyeceğim kişisel görüşler umarım okuyan bisiklet severlere faydalı ve gaza getirici bilgiler olarak geri döner.
26 Mart 2015 Perşembe
Paris Eco Trail/50km
Almanya konsolosluğu lütfedip!! 6 aylık vize verince İznik 130k öncesi hazırlık amaçlı 50km civarı bir ultrayı yurt dışında koşmaya karar verdim. Aslında aklımda bu tarihlere uyan tek bir yarış vardı. Önceden Emre Tok 'un ve Caner Odabaşoğlu'nun yarış raporlarında okuduğum, 80km finişi Eyfel kulesinin birinci katında olan, dünyanın en kozmopolit şehirlerinden biri olan Paris'in tam göbeğinde koşulan bir ultramaraton..
Paris Eco Trail...
Paris Eco Trail...
Etiketler:
eco trail,
paris eco trail,
paris eco trail 50k garmin,
paris eco trail 50k garmin datası,
raidlight,
salomon,
ultra maraton,
ultra maraton antrenman programı,
yarış raporu
24 Şubat 2015 Salı
Geyik koşusu Şubat/2015
İznik 130k hazırlık sürecinde final haftalara giriyoruz ve artık her haftasonu çok kıymetli,çok değerli.Uzun koşuları asla pas geçmemeli ve imkan dahilinde cumartesi-pazar 2 uzun koşuyu yapmalıyım. Böyle düşününce yarış takvimindeki Çekmeköy Mud Challenge ve Geyik koşusu yapmak istediğim hazırlık süreci ile süper örtüşüyordu. Önce 8 Şubat Pazar günü Çekmeköy Mud Challenge'da 30k'yı 3:27 gibi bir sürede koştum. Bir hafta sonra düzenlenen Geyik koşusunda da İznik 130k hazırlığı için 28k'ya kayıt oldum.
10 Şubat 2015 Salı
4.Çekmeköy Mud Challenge/30k
Tarihi yanlış hatırlamıyorsam 15 Ağustos 2014 günü sabah saat 08:59'da İznik Ultra 130km'lik parkura kayıt olmak için ekran başında online kayıtların açılacağı anı bekliyordum. Sıcağı sıcağına kayıt olursam daha sonra cayma ihtimalim(çok büyük bir aksilik olmazsa sağlık,sakatlık vs.) olmayacaktı. Böyle düşünüyordum. Ve saat tam olarak 09:05'te kesin kayıtımı tamamlayıp 12 numaralı göğüs nosunu kaptım:)
Aslında o günden geleceğe baktığımda böyle bir ultra koşmamam için bir çok belirsizlik vardı.Bu belirsizlikleri daha görmeden poker masasında oturan usta bir pokerci misali restimi çekmiş,kayıt olmuştum.
Kayıttan sonra Berlin'de Eylül ayının sonunda güzel bir maraton koştum ve antrenmanların dozajını hafifletip keyif moduna geçtim. Bu moddan kurtulup tekrar bir yarış için antrenmanlara başlama süreci benim için hep sıkıntılıdır. Tabi bu arada ikinci bebeğimizde aileye katılınca antrenman için vakit bulmak daha bi zor oldu. Tamamen toparlanıp İznik için antrenmanlara konsantre olmak ve düzenli bi periyoda girmek neredeyse Ocak ayının sonunu buldu. Antrenmanlarda haftalık hacimi ve haftasonu yaptığım uzunları kademeli olarak arttırırken İznik 130k antrenman sürecinde gireceğim hazırlık amaçlı yarışları da belirledim.
Aslında o günden geleceğe baktığımda böyle bir ultra koşmamam için bir çok belirsizlik vardı.Bu belirsizlikleri daha görmeden poker masasında oturan usta bir pokerci misali restimi çekmiş,kayıt olmuştum.
Kayıttan sonra Berlin'de Eylül ayının sonunda güzel bir maraton koştum ve antrenmanların dozajını hafifletip keyif moduna geçtim. Bu moddan kurtulup tekrar bir yarış için antrenmanlara başlama süreci benim için hep sıkıntılıdır. Tabi bu arada ikinci bebeğimizde aileye katılınca antrenman için vakit bulmak daha bi zor oldu. Tamamen toparlanıp İznik için antrenmanlara konsantre olmak ve düzenli bi periyoda girmek neredeyse Ocak ayının sonunu buldu. Antrenmanlarda haftalık hacimi ve haftasonu yaptığım uzunları kademeli olarak arttırırken İznik 130k antrenman sürecinde gireceğim hazırlık amaçlı yarışları da belirledim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)